ÇAKIT KANYONU, BELEMEDİK.

Çakıt kanyonuna yaptığımız fotoğraf gezisi beni çocukluk günlerime götürdü. Bölge Toros tünellerinin yoğun olduğu bir yer. Çocukluk yıllarımda Ankara'dan Çukurova mototreni ile Adana'ya seyahatlerimizde tren Toroslar'a giriş yaptığında çok heyecanlanır, dört gözle tünellerin başlamasını beklerdim.

Gezimiz üç günlük bir geziydi.

        İlk gün Minibüsümüzle Belemedik'e gittik. Orada sonbahar fotoğrafları ve Almanların 1912 lerde kurduğu bir köyün fotoğraflarını çektik. Öğleden sonra geç vakit de köy yanındaki bir kahvede çaylarımızı içip geç öğlen yemeğimizi yedik ve Pozantı'daki otelimize döndük.

        İkinci gün trenle Hacıkırı istasyonuna kadar bir yolculuk yaptık. Yolculuğumuz esnasında en arka vagonun kapısını açtırıp rahat bir şekilde doğa ve tünelleri fotoğrafladık. Hacıkırı istasyonuna gelince trenden indik ve  Almanların Bağdat demiryolunu inşa ettiği 1912 yılında yaptıkları çelik konstrüksiyon taş giydirmeli ünlü Varda köprüsüne yürüdük ve değişik açılardan fotoğrafını çektik. Daha sonra bir traktörün çektiği römorka doluşup Torosların bağrında kurulmuş Kuşçulkar köyüne geldik. Köyde çay ve dürüm yedikten sonra tekrar römorka binip trekking yolumuzun başına geldik ve bu noktadan itibaren Belemedik'e kadar 14 km lik bir stabilize toprak yol yürüyüşü yaptık. Yürüyüş sonunda Belemedik'de minibüsümüze atlayıp Pozantı'ya döndük ve o akşam bir Adana kebap ziyafeti çektik.

          Dönüş yolunda Obruk gölünde ve Meke krater gölünde fotoğraf molaları verdik. Meke gölünün tamamen kuruduğunu görmek oldukça üzücüydü. Dünya'nın gözbebeği kurumuştu.

           Bu coğrafyayı görmemi ve fotoğraflamama olanak sağlayan Patikatrek  İzmir Fotoğraf Akademisi'ne (IZFAK) çok teşekkür ederim.